12.06.2010 Zagreb-1.Bölüm
Ağustos 2009’da yaptığımız Hırvatistan Bosna Hersek gezisini çok sevmiştik. Bu seneki tatil planımızı da güneyde bir otele kapanıp şezlongta yatıp, akşam “açık büfelerde” et kuyruğuna girmemek, “mini club’ta patates kızartması çıkmıştır” tarzı abuk subuk anonslarla geçirmemek için yollara düşmeye karar veriyoruz. Rotada bu sefer, çok sevdiğimiz Korcula adası, Karadağ’da Budva’da konaklama ve Dubrovnik var. Gezilip görülecek yerler bu çerçevede biraz plansız olarak doğaçlama gelişecek.
Thy’den mil puanlarımız ile business olarak aldığımız hizmetlerden oldukça memnun kaldık. Thy lounge kalabalık ama güzel, uçakta hostesler kibar, ikramlar lezzetli idi. Uçağımız sorunsuz olarak Zagreb’e iniyor. Pasaport kontrolünde turistik ziyaret mi ve nereye? der demez ilk iki günkü rezervasyonları ve ne kadar kalacağımızı söylüyorum. İkinci gelişimiz olduğunu pasaportta görmesine rağmen soruyor ilk mi? diye, hayır diyorum, neyse şak basıyor damgayı. Yandaki Türk çifte ise ahiret soruları. Nereye gidiyosun, ne kadar kalacaksın, nerede kalacaksın dışında kaç para ile geldin, kredi kartın var mı gibi.. Neyse onlar da geçiyor ama onlarca soru sonunda sıkılmış bir ifadeleri var. Daha önceden terminali tanımanın yardımı ile hemen para bozdurup Pleso denen servise binip otobüs terminaline gidiyoruz. (Geçen sene 35 idi, bu sene 30 Kuna veriyoruz iki kişi)
Otobüs terminalinden Korcula adasına giden otobüs biletini alıyoruz. 19.30 kalkış 245 kuna kişi başı.(2 Bagaj 20 kuna ..Ya bende bunu anlamıyorum otobüs zaten gidiyor niye bagaj parası?) Yolculuk 12 saat..Biz nasılsa arada başka görmek istediğimiz şehir yok diyerek bir geceyi otobüste geçirmeye razıyız. İlk durak Korculaya gitmek için türlü yollar var.( Split’ten feribot, Dubrovnik’ten feribot, Dubrovnik’ten otobüs, diğer adalardan geçiş vs vs ) Biz ise biraz garip bir rota izleyeceğiz. Zagreb’ten otobüs!! Bunu yapmamızın iki sebebi var. Birincisi Zagrebi geçen sene de gördük ve kaldık, otelde kalıp birgün kaybetmeye gerek yok. İkincisi, Splitten geçersek birgün de orada kaybedeceğiz. Burayı da gördük. Akşam bin sabah in günü kazan diye düşünüyoruz. Eşyaları terminalde emanete veriyoruz. (40 Kuna veriyoruz 4 saat/2 valize)
Otobüs saatine kadar olan vakti etrafı dolanarak geçireceğiz. Tramvay biletimizi Tisak denen büfeden alıp (8 kuna kişi başı) Ilıca tarafına gidiyoruz.
Zagreb’te hava çok nemli ve sıcak. Geçen sene Ağustos ortasında indiren yağmurları gören biri olarak sırf Zagreb için üstümüzde bulunan jean pantolonlarımız ağır geliyor.
Biraz dolaşıp Vincek‘te dondurmalarımızı yiyoruz.( 30 kuna 2 kişi, açık su isterseniz, para istenmiyor)
Dolaşarak Nikola Subic Zrinski meydanında – ki kendisi Kanuniyi Zigetvar’da yenmiş rehber kitaba göre ve Osmanlıya karşı birçok başarılar kazanmış bir asilzade ve asker olarak biliniyormuş ..
Çimlere yayılıyoruz. Burayı çevreleyen dev ağaçlar sayesinde vaha gibi serin. Piknik sepetini, battaniyesini alan, yakınlardan marketten içecek alanlar ve aşık gençlerle dolu. Eşim de ortama uyup herkes gibi ayakkabıları çıkartıp yatıyor çimlere. Herkes uyukluyor. Ben de bu arayı, gezi planımızı kontrol etmekle değerlendiriyorum.
Zagreb çok tenha geliyor geçen yılki ziyaretimize göre. Sokağa çıkma yasağı var gibi.
Korculaya gidecek otobüs bizim eski Setralardan. Konforsuz. Otobüse binen biletteki numaraya filan bakmadan istediği yere oturuyor. (İlk sıraya oturtmuyorlar bu seferde, sabaha karşı kaptan ön dört koltuğa uzanıyor, bizim kaptanlarr arka beşliye yatar daha konforlu kaptan, geç arkaya demek istedim ama anlaşamayacağımızdan sustum.) Telefonlar açık. Hırvatların telefonla yüksek volümle konuşmayı sevdiğini, kesinlikle bizim gibi bir akdeniz kanı taşımadığını ve sakin olduklarını (çünkü bizde olsa otuz sefer kavga çıkardı, kapa kardeşim uyuyoruz diye) iyice anlıyoruz.
Otobüs Split’e kadar Zagreb- Split otobanından gidiyor. Saat 22.00 gibi 15 dk. mola veriyor. Dilimizi anlayan bir Allahın kulu yok. Tamamen yerel halkla birlikte seyahat ediyoruz.
Artık uyumak istiyoruz ama ne mümkün. İki arka sıradaki gıcık kız sabaha kadar telefonla konuşuyor ve kikirdiyor. Kafayı yiyecem yaaa.. Kimse de birşey demiyor. Bu gece uzun olacak besbelli..
Yazının 2.Bölümü için Tıklayın
Güzel bir anlatımla tatiliniz paylaştğınız için teşekkür ederiz .
Yaşadığınız tecrübeler sonrası Karadağ tatiline bu gün başlasanız nasıl bir program izlerdiniz .
Şehirlerde kalınacak uygun fiyatlı yerler , rent a car konusunda da bilgilendirebilirseniz sevinirim .
Güzel bir anlatımla tatiliniz paylaştğınız için teşekkür ederiz .
Yaşadığınız tecrübeler sonrası Karadağ tatiline bu gün başlasanız nasıl bir program izlerdiniz .
Şehirlerde kalınacak uygun fiyatlı yerler , rent a car konusunda da bilgilendirebilirseniz sevinirim .
Çok teşekkür ediyorum tatilci. Sizin blogunuzu da okudum gerçekten sizde çok güzel yerleri gezmişsiniz.
Karadağ tatiline bugün başlasam, ilk işim artık Thy Podgoricaya direkt uçtuğundan uçak ile gitmek olurdu.Ulcinj tarafı ve Arnavutluğa geçmek iyi bir fikir olabilir araba kiralayıp.
Konaklama konusunda en uygun fiyat yine sobe denilen ev pansiyonları. Konaklamalarımızdan memnun kalmıştım hem Budvadaki Kangaroo Hotelde, hemde Kotordaki ev pansiyonunda.Muhtemelen aynı yerlerde kalırdım.
Araba kiralama konusunda ise yazdığım acenta dışında hiç bir fiyat araştırması yapma fırsatım olmamıştı ancak onu önerebilirim. Dakik ve rahatsız olmadığımız bir servisi vardı.
Tabi tüm tavsiyeleri sezon ve sezon dışı olarak değerlendirmek lazım bence her ülke için. Biz Haziran ayında gittiğimizden çoğu hizmetten memnun kaldık ama mesela çok kalabalık olan Ağustos ayında tıpkı bizim ülkedeki gibi hizmet aksamaları olabilir diye düşünüyorum..
Yolunuz açık olsun,
Gezi paylaşım, anılarınızı paylaştığınız için kendi adıma çok teşekkür ederim. Ben de ilerleyen aylarda buraları görmek istiyorum, tanıdığım pek çok insan çok iyi vakit geçirdiğinden bahsediyor. Siz de zaman harcayıp oldukça detaylı bir bilgilendirme yapmışsınız. Teşekkürler…
Bidolu hayat çok teşekkürler yorumlarınız için.. İnşallah fırsat yaratır gidersiniz..
Bende sizin blogunuzu gezdim çok beğendim emekle hazırlamışsınız, takipteyim ben de sizi 🙂
Gezi Paylaşım ;
Ağustos ayında Karadağ'a 1 haftada 12 şehri içeren bir gezi yaptık . Ev ve profesyonel pansiyonculuğun gelişmiş olmasından dolayı kalacak yer sorunu yaşamadık .
Ülkenin küçük ve doğal güzelliklerinin fazla olması fazla yorulmadan bir çok farklı ve güzel bölgeyi görebilme şansı verdi .
Tatilin sonunda ise bir rüya ülkesinden ayrıldığımızı düşünüyorduk .
Tatilci merhaba,
Sitenizde paylaşımınızı okudum. Çok güzel gezmişsiniz siz de.. Paylaşım için ellerinize sağlık..
Karadağ gerçekten de çok güzel. Doğal güzellikler bambaşka..İnşallah yolumuz tekrardan oralara düşer..
Ayağınıza sağlık, belinize kuvvet….
Gerçekten gelecek yıl yapacağım gezi için bulunmaz bir rehber olacak çok teşekkürler
Hırvatistan merak ettiğim ama hala gidemediğim bir yer. Şuan Köln'de geziyorum çok kısa zaman sonra Hırvatistan gezime başlayacağım. Burada yazdığın güzel bilgileri dikkate alacağım. Burada çok kısa zaman sonra Hırvatistan gezi notlarımı yayınlayacağım. Teşekkürler.
Hırvatistan artık vize kapsamında olduğundan gideceklerin bunu da dikkate almasını öneririm.
Gezi; yazınızı merakla bekleyeceğim umarım siz de bizler kadar keyif alırsınız.